Hayata Bakış Açımızı Değiştirecek 10 Felsefi Film

0
158

Scenic Route

Doğal Yol (2013) Scenic Route

“Güvenmen gereken tek kişiye yalan söylemeyi beceremeden yürütemiyorsun. Evlilikte sorun burada.”

Ayrı düşmüş çok iyi arkadaş olan Mitchell ve Carter, eski pikapları bozulup kendilerini ıssız çölde bıraktığında bir yol gezisindedirler. En yakın arkadaşı gibi kimse bir adamı eleştirmez ve çölün acımasız yanları kendilerini alaşağı ederken, tereddütsüz bir vahşilikle birbirlerinin hayat kararlarına saldırmaya başlarlar. Kim olduklarına ve ne olabileceklerine dair sorular sorarken, ajitasyonları fiziksel yüzleşmeye ve nihai bir bıçak çılgınlığına dönüşür. Rahatsızlık diye başlayan şey bir an da gerçek bir ölüm kalım meselesi olur.

___

Şebeke

Şebeke (1976) Network IMDb 8.1

“Televizyon gerçek değildir.”

Tecrübeli sunucu Howard Beale işten atılınca, canlı yayın sırasında şiddetli bir sinir krizi geçirir. Fakat yerlerde sürünen ratingleri onun bu sinirli atıp tutmalarından sonra tavan yapar ve haber kanalı onu anında tekrar işe alır ve ‘haber dalgasının çılgın peygamberi’ terimini yaratır.

Fakat ‘peygamberin’ ratingleri azalmaya başlayınca Beale hakkında bir şey yapmanın zamanı gelir. Tabii ki bunun kamera önünde, canlı ve stüdyo konuklarının önünde olması ilk tercihtir.

Medya dünyasını sorgulayan film, 4 Oscar ödülü sahibi.

___

Geumul

Ağ (2016) Geumul IMDb 7.3

“Güzel yemekleri var ama çöpe atıyorlar, tasarruf etmeliler. Herkes mutlu bu ülkede, herkesin cep telefonu var.”

Kore sinemasının üretken ve yaratıcı isimlerinden Kim Ki-duk, Ağ’da Kuzey Koreli sıradan bir balıkçının içine düştüğü siyasal ve insani zorlukları odağına alıyor. Teknesinin motoru bozulunca kendisini Güney Kore’de bulan balıkçı, casus sanılarak gözaltına alınır. Sert geçen sorgu ve ikna sürecinin ardından Kuzey Kore’ye iade edilen balıkçı, burada da zorluklarla karşılaşır ve iki ideoloji arasında kapana kısılır. Ağırlıklı olarak bireylerle ilgilenen filmleriyle tanınan Kim Ki-duk, Venedik Film Festivali’nde dünya prömiyerini yapan Ağ’da en siyasal filmlerinden birine imza atıyor. Ağ, doğulan coğrafyadan bağımsız, ideolojiler karşısında insanın gerçek değerimi sorgulayarak bu özel örnek üzerinden dünyanın birçok yerinde yaşanan bir dramı yakalıyor.

___

Doubt

Şüphe (2008) Doubt IMDb 7.5

– Bir kıza dans teklifi etme hakkınız var. Onun da reddetme hakkı var.
– Ya bütün kızlar reddederse?
– Rahip olursunuz.

1964 yılındayız. Bronx’taki St. Nicholas kilisesi… Karizmatik Rahip Flynn (Philip Seymour Hoffman), korkunun ve disiplinin gücüne yürekten inanan Rahibe Aloysius Beauvier’in (Meryl Streep) ateşli bir şekilde savunduğu katı gelenekleri yıkmak için çaba göstermektedir.

Ülkenin politik iklimindeki değişim rüzgarlarının kilise camiasını da etki altına almasıyla okula ilk kez Donald Miller adlı siyah bir öğrenci kabul edilmiştir. Geleceğe umutla bakan genç ve masum rahibe James (Amy Adams), Peder Flynn ile ilgili bir şüphesini Rahibe Aloysius ile paylaşarak Peder Flynn’ın Donald’a karşı aşırı bir yakınlık gösterdiğini anlatır. Bu iddia ve suçlama üzerine harekete geçen Rahibe Aloysius, gerçeği ortaya çıkartmak ve Peder Flynn’ı okuldan attırmak için büyük bir mücadele başlatır. Rahibe Aloysius artık Peder Flynn’a karşı müthiş bir irade savaşına kilitlenmiştir. Bu mücadelenin hem kilise hem de okul üzerinde yıkıcı sonuçlar getirmesi tehlikesi vardır.

___

Beyaz Bant

Beyaz Bant (2009) Das weiße Band – Eine deutsche Kindergeschichte IMDb 7.8

“Tanrı’ya beni öldürmesi için bir şans verdim. Ama öldürmedi. Demek ki benden memnun.”

Huzursuz edici, zorlayıcı, ürpertici filmlerin uzlaşmaz yönetmeni Michael Haneke, bu kez sırlar, kötü niyet, entrika ve aile kavgalarıyla örülü, Bergman tarzı bir köy portresi çiziyor…

Yönetmeninin mutlak değerlerle kurulmuş sistemler terörizme yol açar tezini açığa çıkaran film, Birinci Dünya Savaşı öncesinde 1913-14 yıllarında Almanya’nın Protestan kuzeyinde bir köyde olan biteni izliyor ve öğretmenin yönettiği koroyu, korodaki çocukları, onların ailelerini, yani baronu, kâhyayı, papazı, doktoru, ebeyi ve çiftçileri gözlüyor. Tuhaf kazalar, sonunda bir tür ceza ayinine dönüşüyor. Peki tüm bu olanların ardında kim var?

___

Naked

Çıplak (1993) Naked IMDb 7.9

“Buradan anlaşılıyor ki kaç tane kitap okumuş olursan ol, bu dünyada asla, asla ama asla anlayamayacağın bazı şeyler vardır.”

Johnny çalıntı bir arabayla geldiği Londra’da ilk önce eski sevgilisi Louise’in evine gider. Bir müddet burada kalsa da, hiçbir yere ait olmayan bu adamı bağlayan hiçbir şey yoktur. Johnny bavulunu alır ve Londra sokaklarında dolaşmaya başlar. Canının istediği yerde canının istediği gibi davranmakta, köşe başlarında kitap okumakta ve yeni insanlarla tanışmaktadır. Ama istisnasız, şehirde tanıştığı herkes mutsuzdur.

___

Zamanda Aşk

Zamanda Aşk (2013) About Time IMDb 7.8

“Dünyanın tüm zamanda yolculuklarını yapsan bile, seni sevmeyen birinin seni sevmesini sağlayamazsın.”

21 yaşına basan Tim Lake, ailesindeki tüm erkeklerin sahip olduğu gizli bir yeteneğinin olduğunu öğrenir. Lake ailesinin tüm erkekleri zamanda seyahat etme yeteneğine sahiptir ve Tim de artık bunu kullanabilecektir. Bunu fırsat bilen Tim geçmişindeki utanç verici anlara gidip olayları değiştirmeye başlar. Kısa bir süre Londra’ya taşınır ve son derece çekici bir kadın olan Mary’e aşık olur. Tim herkesten gizlediği yeteneğini ilişkilerine de yeni bir ‘boyut’ getirmesi için kullanmaya başlar ve bu sayede her adımı hatasız atlatmayı planlar. Ancak bir süre sonra her sorunu bu şekilde çözemeyeceğini ve hataların da hayatın gerekli birer parçası olduğunu fark eder.Yönetmenliğini ve senaristliğini Richard Curtis’in üstlendiği filmin başrollerini ise Domhnall Gleeson ve Rachel McAdams üstleniyor.

___

Possession

Saplantı (1981) Possession IMDb 7.4

“Sanırım en kötü şey; delirmek isteyip delirememek.”

80’li yılların başında Batı Almanya’da geçen öyküde, ayrılmanın eşiğine gelmiş Mark ve Anna’nın yaşadıkları anlatılır. Mark’tan ayrılmak isteyen Anna, neden olarak eşine geçerli bir neden sunamaz. Başka bir adam olduğunu düşünen Mark, olayı araştırır.

Anna’nın sevgilisine ulaşan Mark, onun da karısından uzun süredir haber alamadığını ve Anna’nın garip davanışlarının nedenini bilmediğini söyler. Karısının peşine düşen Mark’ın olayın daha ciddi, karanlık ve doğaüstü boyutlarda olduğunu öğrenmesi pek uzun sürmeyecektir.

Andrzej Zulawski’nin fantastik, korkutucu ve sürreal öğelerle anlattığı Possession, gösterildiği dönem bazı ülkelerde yasaklanmış, bazılarında ise sansüre uğramıştı.

____

Forushande

Satıcı (2016) Forushande IMDb 7.9

“Üzülmene gerek yok, hayatın sadece ilk yüzyılı zordur.”

Günümüz İran’ın da geçen Satıcı başlarına gelen korkunç bir olayla başa çıkmaya çalışan genç tiyatrocu çift Rana ve Emad’ı konu alıyor. İran sinemasının güçlü soluğu Ashgar Farhadi’nin izleyiciyi girdap gibi içine çeken senaryo dinamikleriyle ve oyuncu kadrosunun kusursuz performansları, filme Cannes’da hem En İyi Senaryo hem de En İyi Erkek Oyuncu ödüllerini ve bol övgü kazandırdı. Satıcı ahlaki açılımları ve İran toplumuna getirdiği derin çözümlemelerle insan davranışlarının dehlizlerine iniyor.

____

Mandariinid

Mandalinalar (2013) Mandariinid IMDb 8.3

“Ölüm, onların annesi. Onlar, ölümün çocukları.”

Kafkasya’da artık savaş kapıdan içeri girmiştir. Çatışmanın kendileri üzerinde oluşturacak tahribatın farkında olan halk; canlarını güvenlik altında alabilmek için Estonya’ya göç etmeye başlamıştır. Yaşadıkları yeri tek edemeyen iki yaşlı insan; savaşın tam kalbinin attığı yerde kalmış ve yavaş yavaş da maddi sıkıntılar yaşamaya başlamışlardır. Bu iki yaşlı adamın, göç edememe sebebi de bu maddi sıkıntılardır. Biri marangozluk yaparak diğeride bahçesindeki mandalinaları toplayarak bu parayı temin edip göç etmeyi planlamaktadır. Fakat ne yazık ki her ikisi de bulundukları toprakları terk etmek için geç kalmıştır ve iki yaşlı adam tam savaşın ortasında kalır. Bir Gürcü bir de Çeçen askerini evlerine alıp tedavi eden bu insanlar, bu sayede savaşın taraflarında biri olmaksızın ayakta kalmaya çalışırlar.

___

Yorumlar

ŞIROVE BIKE

Ji kerema xwe re şîrove bike!
Ji kerema xwe navê xwe binivîse