Herşey sabah başlamıştı. O gün, bütün öğrencilere talimat verildi: “Bugün sinemaya gidilecek.” Amaç ise Fransızlara karşı devam eden Cezayir bağımsızlık savaşına yardım… Toplanacak paralar Cezayir’e gönderilecekti. Öğretmenler, öğrencileri zorla sinemaya gönderdi. Yaşları 8 ile 14 arasında değişen 500 çocuk annelerinden sinema parası alarak, sinemaya gittiler. 150 kişilik salona 500 kişi, itiş kalkışla yerlerini aldılar. Çoğu ilk defa bir film görecekti. Büyük bir heyecan ile filmin başlamasını beklemeye koyuldular. Çocuklar için hiçte uygun olmayan bir filmle karşılaştılar. Mısır yapımlı “Geceyarısı suçlaması” isimli film, tam anlamıyla bir hayalet niteliğindeydi.
283 çocuk hayatını kaybetti
Sonra birden salonda bağrışmalar, çığlıklar yükseldi. Sinemanın motor bölümünde bir uğultuyla alevler yükselmeye başladı. Filmin korkusuyla yerlerine çakılan çocuklar can havliyle kendilerini dışarıya atmaya çalıştılar. Ancak nafile… 130 metre kare olan sinema salonunda sadece iki dar kapı vardı ve çocuklar yerlerine çakılıp kaldı. Sinema salonu kısa sürede yangın nedeniyle çöktü ve 283 öğrenci hayatını kaybeti. Birçoğunun cesediyse tanınmaz haldeydi.
Çığlıklar, haykırışlar
Nora İbrahim Amudê’deki katliamın tanıklarından… Acıları ve anıları hala taze. olan 88 yaşındaki Nora İbrahim o günleri şöyle anlatıyor: “Amudê sinemasının ateşe verildiği ve o kadar çocuğun yandığı gün eşim de yaşamını yitirdi. O zaman ben 28 yaşındaydım, evdeydim. Eşim evden çıktı ve fazla zaman geçmemişti ki haykırışları duydum, birileri çığlık atıyordu. Korkudan bütün ışıkları söndürdüm ve pencereleri kapattım. Sesleri duyabilmek için pencere önünde oturdum. O gün bizim için kıyamet günü gibiydi. İnsanların çığlıkları ve haykırışları Amudê’den taşıyordu. Sonra herkes gidip yanan çocuklarının cenazesini alsın diye camiden anons yapıldı. Ben de camiye gittim çocukların ellerinin üzerlerinde eridiğini gördüm. Yangın çıktığı zaman çocuklara su dökmüşlerdi. Herkes cenazeler içinde çocuklarını arıyordu. Yandıklarından dolayı birçok çocuk tanınmaz haldeydi.”
Her zaman hatırlayacağız
Nora, Suriye devletinin katliam ile büyük korku yaratmak istediğini belirterek, “Amudê halkı acılarıyla kaldı ve etkisi bugün bile devam ediyor. Sinemada yanarak yaşamını yitiren çocukların isimleri bugüne değin kamuoyuna verilmedi. Sonunda 180 çocuğun adını kamuoyuna verdiler. Ama gerçek olan 300’den fazla çocuk o ateşte katledildi. Bugün de düşman ülkemize saldırıyor, bizi talan ediyor. Biz Kürt halkı olarak bunu hiçbir zaman unutmamamız gerekiyor. Kara ve karanlık günlerde şehit düşenlerin ruhu ve toprağı kutsaldır bu direniş için diyorum. Biz her zaman onları hatırlayacağız” dedi.
